SUDE SASALI'DA ve MİDİLYE

Güzel bir günden ...

Gün sonunda eve dönerken:

* Annee midilye yiyelim mi?

Doğum günü yaklaşıyor... Bayar kardeş :)

Resim
Bir dönen etek tutkusu evlere şenlik, geçen sene bileklerine indiği için düzgün giyemediği elbise şimdi dizinde, başı dönüyor, oraya buraya savruluyor ama dönmeye devam... Benim de aynı tutkum vardı, o yüzden de ayağım yanmıştı...

Pastasını şeker hamurlu uğur böceği mi yoksa barbie bebekli mi yaptırsam, barbie bebeklide şeker hamuru yok, boya yok, neyin ne olduğu belli, ama uğur böceğini de Sude istedi neyse yarın katalogdan kendisi baksın..

Dua ettik geçenlerde, hadi şimdi içinden bir dilek tut dedim, tuttum annecim dedi, neymiş dedim kardeşi olsunmuş... Ama Sude ben henüz hazır değilim dedim:

* Merak etme anne ben bakarım O'na, yatağımı da paylaşırım, odamda yatabilir, ya da sizin odanızın yanında yatsın, eski kıyafetlerimi de veririm, altını da temizlerim, mamasını da yediririm, anne ben kardeşim olsun istiyorum.

* Sudecim bunu sonra konuşuruz hem senin bir sürü kardeşin var ki,

*Hayır anne ben gerçek kardeş istiyorum, bayar kardeş.

Dünü Sude'nin hayatına kaydettim, aferin bana...

Summertime

Geçen Salı günü okuldan yazı geldi, Perşembe günü seramik etkinliğimiz var buyurun gelin diye, hemen öğretmenini aradım, bu aralar işlerim çok yoğun gelemeyeceğim, geçen anneler gününde gördüm anneler gününe geç kalan iki annenin çocuklarının (biri de bendim) suratını gördüm, boyunlarının eğik olduğunu gözlerimle gördüm... Bunu hatırlattım öğretmenine, yarım saat falan da değil etkinlik, 2 saat, tamamen imkansız, neyse, bana endişe etmeyin zaten çocuklarla annelerini biraraya getirmeyeceğiz dediler, içim rahatladı.
Akşam eve geldim, Sude koşa koşa boynuma sarıldı, anne niye gelmedin, bir tek sen gelmedin, çok üzüldüm, hiç unutmayacağım, okula da gitmeyeceğim dedi. Yani cevap verecek hiçbir noktam kalmadı, sarıldım sıkı sıkı sonra gittim öbür odada ağladım hüngür hüngür, geveledim tabi bazı cevaplar ama gözyaşları dinmedi, kucağımdan da inmedi tüm gece, o hırsla öğretmenine ulaşamadım ama tanıdığım anneleri aradım, hele birinin bana cevabı iyice tepemin tasını attırdı. Aaaa evet çok güzelmiş, ana kız beraber yapmışlar, şimdi evlerinde en güzel köşeye koymuşlar, aaa ben gelmemiş miyim, tüh tühmüş, abi böyle saf salak cevaplar beni çileden çıkarıyor. O'nun yerine ben olsam, ki değil böyle bir etkinlik, almaya gittiğimizde falan kızıyla öyle ilgileniyoruz ki Sude kıskanıp kendini köşeye atıyor... Saflık, salaklık, adını sen koy...
Sabah gitmedi tabi okula...
Okulu aradım, hem müdürüne hem öğretmenine çemkirdim, ben elimden geleni yapacağım ama Sude'nin okula dönmesini siz sağlayacaksınız ben değil dedim, e ayrıydı çocuklar görmediler dedi, Sude zaten hiç aşağıya inmedi dediler. BİNGO! İşte tam da Sude'nin tepkisi, bilirim ben kızımı, inmemiş özellikle ama her şeyi de görmüş, bana teker teker saydı kim geldi önce sonra kim... ne de olsa çocuklar teker teker inmiş aşağıya anneleri gelince...
Sude bunu atlatır, bizden daha güçlüler ama biliyorum 10 sene sonra dannn bana gelecek bu laf, eşeklik bende.

Teşekkür ederim...

Her geçen yıl daha da güzel anneler günü kutluyorum sayende... Her geçen yıl daha da büyüyen, kendine güzellik katan, bilgi katan, gerçekten büyüyen bir birey oluyorsun. Bunu izlemek, buna dahil olmak bile benim için başlı başına bir gurur, armağan, hayatıma en güzel anlam.
Sana teşekkür ediyorum tüm bu güzellikler için...
Tüm annelerin, anne adaylarının, doğurmamış olsa da bazı annelere taş çıkartacak kadar anne olanların günlerini kutlarım, sevdiklerinizle sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşamınız olması için dualarım...

Anne-Kız meselesi

Dün Sude beni çağırdı, yemekteydik:
*Anne bi gelir misin sana birşey göstereceğim.
* Sude daha sonra olur mu? Yemek yiyorum.
* (elimden tutup sürükledi) Hayır anne bu bir anne-kız meselesi
Merdivene oturdu, beni de karşısına aldı, oturdum
* Güneşin alasıııı çok, her evin çilesi çoook analar çeker yükü kimsenin bileeeesi yok gelin çiçek derelimmm yollarına serelimm....
ve şarkısı bitene kadar bana kelime dedirtmedi, ağzımı kapattı, o söyledi ben gözlerinin içine baka baka dinledim. Hayatımın şimdiye dek en güzel ikinci anneler günü hediyesini aldım.
*Sude teşekkür ederim hediyen için.
*Anne bu hediye mi olur hiç yaaa, bu şarkıııı, hediyem yarına ama sürpriizzzz.

Aslı'nın yazdıklarını okuyunca ben de yazayım dedim, aman gösteriş olmasın, ama yok yok olsun, o yazıyor ben niye yazmayayım alla alllaaa.
Neyse Sude evveli gün eve geldiğimde bana ağzını gösterdi, noldu kızım dedim, Nehir dudağımı kanattı anne dedi, nasıl oldu peki tartışıyor muydunuz dedim, O benim ayağıma bastı ben de onun ayağına bastım, sonra dudağımı kanattı dedi. Peki sonra ne oldu? Sonra öğretmenim çok kızdı ama Nehir yine de özür dilemedi benden dedi. Peki öğretmeninle konuşurum dedim, dudağın hala acıyor mu diye sordum, yok diyip geçti diğer konulara...
Ertesi gün öğretmenini aradım, Nehir'in liderlik özelliklerinden ötürü böyle davrandığını söyledi. Fakat Nehir ile konuşmaya artık devam etmeyeceğini, tek başına olmadığını, ailesi ile konuşacağını söyledi. Sude ise arkadaşına konuşarak bana böyle zarar vermemelisin, çabuk özür dile gibi cümlelerle kendini ifade etmeye çalışıyordu dedi.
Peki dedim ve liderden lidere fark olduğunu, bugün dudağını kanattı ama başka bir gün ya daha ciddi bir şey olursa dedim. Sude lider mider değil ama insanlara yaklaşıyor, eviriyor çeviriyor o şekilde etrafında topluyor, benim kız tam bir politikacı, herkesin suyuna göre yaklaşıyor. Ben açıkçası ayağına basıldığında ayağına basmasına sevindim dedim öğretmenine, çünkü geçen sene Sude olgun çocuk, akıllı çocuk diyorlardı ona zarar verildiğinde tepki vermemesine, ben geçen sene o okuldan neden almıştım? Şimdi Sude'yi tanıdığım kadarıyla Nehir öyle bir noktaya getirdi ki Sude de aynı şekilde tepki verdi.
Neyse bugün okulda anneler günü var, gidip gelebilirim umarım, orada nasıl gelişme olduğunu, değişmeleri öğrenmem gerekli.

SASALI

Haftasonunda Sasalı'ya gittik... Ben KPDS'ye girdim. Sonra da Sasalı'ya gittik, fuardaki hayvanat bahçesinden sonra burası gerçekten kıyasla çok güzel. Aydın'a sirk gelmişti, onun yerine Sasalı çok daha iyi oldu...

Metin Münir'in yazısına link vermek istiyorum, gerçekten çok hoşuma gitti, paylaşmak istedim...

Mardin Mazı Dağı katliamı çok acı, elimden bir şey gelebilir mi acaba 70 çocuk için? Umarım bir bağış kampanyası düzenlenir.