Geçen Salı günü okuldan yazı geldi, Perşembe günü seramik etkinliğimiz var buyurun gelin diye, hemen öğretmenini aradım, bu aralar işlerim çok yoğun gelemeyeceğim, geçen anneler gününde gördüm anneler gününe geç kalan iki annenin çocuklarının (biri de bendim) suratını gördüm, boyunlarının eğik olduğunu gözlerimle gördüm... Bunu hatırlattım öğretmenine, yarım saat falan da değil etkinlik, 2 saat, tamamen imkansız, neyse, bana endişe etmeyin zaten çocuklarla annelerini biraraya getirmeyeceğiz dediler, içim rahatladı.
Akşam eve geldim, Sude koşa koşa boynuma sarıldı, anne niye gelmedin, bir tek sen gelmedin, çok üzüldüm, hiç unutmayacağım, okula da gitmeyeceğim dedi. Yani cevap verecek hiçbir noktam kalmadı, sarıldım sıkı sıkı sonra gittim öbür odada ağladım hüngür hüngür, geveledim tabi bazı cevaplar ama gözyaşları dinmedi, kucağımdan da inmedi tüm gece, o hırsla öğretmenine ulaşamadım ama tanıdığım anneleri aradım, hele birinin bana cevabı iyice tepemin tasını attırdı. Aaaa evet çok güzelmiş, ana kız beraber yapmışlar, şimdi evlerinde en güzel köşeye koymuşlar, aaa ben gelmemiş miyim, tüh tühmüş, abi böyle saf salak cevaplar beni çileden çıkarıyor. O'nun yerine ben olsam, ki değil böyle bir etkinlik, almaya gittiğimizde falan kızıyla öyle ilgileniyoruz ki Sude kıskanıp kendini köşeye atıyor... Saflık, salaklık, adını sen koy...
Sabah gitmedi tabi okula...
Okulu aradım, hem müdürüne hem öğretmenine çemkirdim, ben elimden geleni yapacağım ama Sude'nin okula dönmesini siz sağlayacaksınız ben değil dedim, e ayrıydı çocuklar görmediler dedi, Sude zaten hiç aşağıya inmedi dediler. BİNGO! İşte tam da Sude'nin tepkisi, bilirim ben kızımı, inmemiş özellikle ama her şeyi de görmüş, bana teker teker saydı kim geldi önce sonra kim... ne de olsa çocuklar teker teker inmiş aşağıya anneleri gelince...
Sude bunu atlatır, bizden daha güçlüler ama biliyorum 10 sene sonra dannn bana gelecek bu laf, eşeklik bende.
Akşam eve geldim, Sude koşa koşa boynuma sarıldı, anne niye gelmedin, bir tek sen gelmedin, çok üzüldüm, hiç unutmayacağım, okula da gitmeyeceğim dedi. Yani cevap verecek hiçbir noktam kalmadı, sarıldım sıkı sıkı sonra gittim öbür odada ağladım hüngür hüngür, geveledim tabi bazı cevaplar ama gözyaşları dinmedi, kucağımdan da inmedi tüm gece, o hırsla öğretmenine ulaşamadım ama tanıdığım anneleri aradım, hele birinin bana cevabı iyice tepemin tasını attırdı. Aaaa evet çok güzelmiş, ana kız beraber yapmışlar, şimdi evlerinde en güzel köşeye koymuşlar, aaa ben gelmemiş miyim, tüh tühmüş, abi böyle saf salak cevaplar beni çileden çıkarıyor. O'nun yerine ben olsam, ki değil böyle bir etkinlik, almaya gittiğimizde falan kızıyla öyle ilgileniyoruz ki Sude kıskanıp kendini köşeye atıyor... Saflık, salaklık, adını sen koy...
Sabah gitmedi tabi okula...
Okulu aradım, hem müdürüne hem öğretmenine çemkirdim, ben elimden geleni yapacağım ama Sude'nin okula dönmesini siz sağlayacaksınız ben değil dedim, e ayrıydı çocuklar görmediler dedi, Sude zaten hiç aşağıya inmedi dediler. BİNGO! İşte tam da Sude'nin tepkisi, bilirim ben kızımı, inmemiş özellikle ama her şeyi de görmüş, bana teker teker saydı kim geldi önce sonra kim... ne de olsa çocuklar teker teker inmiş aşağıya anneleri gelince...
Sude bunu atlatır, bizden daha güçlüler ama biliyorum 10 sene sonra dannn bana gelecek bu laf, eşeklik bende.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder