31 Mart 2010

"Dexter"sız günler


Şok bir son ile bitti, melek yüzlü katil, ama bu burada bitmez, üçlemecinin alakası olduğunu düşündüm bir an banyoda bittiğinden ötürü... Hayır ama ağlak Debbie sinirimi bozuyor, böyle bir abin var, kırk yıl sırtın yere gelmez (bir de gerçek hayatta beraber olduklarını duymuştum bir yerden acaba doğru mu ki?) Zor geçecek günler zor...
Sude ile projeleri gereği şimdi evimizde mercimek, börülce ve nohut bahçesi yetişecek neredeyse...
Ha bir not, Sudecim fıstığım bunu mutlaka okuman gerek 10 sene sonra:
1. S: Anne ben her gece Allah'a dua ediyorum ama dualarım hiç kabul olmuyor neden?
    B: Ne dua ediyorsun kızım?
    S: Anne, Efe ve Ata'dan nefret ediyorum, hep bana bulaşıyorlar, beni hep rahatsız ediyorlar, benimle dalga geçiyorlar hep, ben de dua ediyorum bütün dünyadaki erkekler yok olsun diye....mmmm şey babalar hariç ama.
2. S: Anne nasıl aşık olunur?
    B: Sude'cim, yaşın gelince göreceksin, kalbin pır pır olacak, umarım sana değer veren, seni hakeden, iyi kalpli biri ile karşılaşırsın, ama ilk bana söyliceksin tamam mı?
    S: Anne ben aşık olmıycam.
    B: Ama yaşın gelince görürüz konuşuruz.
    S: Hayır anne ben aşık olmıycam, evlenmiycem, sizden hiç ayrılmıycam, evimi çok seviyorum.
    B: Tamam o zaman, aşıkınla beraber odanızı ayarlarız bizimle kalırsınız.
    S: Anneeeeeee!!!!!!!!
3. S: Anne benim odamı şöyle yapalım böyle yapalım şunu koyalım bunu boyayalım....
    B: Sude süper fikir, bence sen büyüyünce iç mimar ya da tasarımcı ol...
    S: Hayır anne ben büyüyünce ev hanımı olacağım
    B: Hönk... Nasıl yani Sude, eğer öyleyse söyle boşu boşuna bu kadar masraf yapmayalım, hehehehehe
    S: Anne ya dalga geçme, ben evde olucam, kitap okuyacam, resim yapıcam, temizlik yapıcam bir de.
    B: Aferin... (Yine kendi kendimi yemeler, ben bu çocuğa yetişemiyorum, evde görmüyor beni, o yüzden şimdi de böyle diyor, hüngürtler....)