10 Nisan 2009

Evlenmeyecekmiş... (+emrivakiler)


Bugün Aslının postunu okurken aklıma geldi. Geçen gün Sude'yle büyüme ve gelecek üzerine konuşuyorduk.
*Anne ben hem doctor hem nurse hem dentist olucam
*Hepsine gerek yok Sude, nasıl mutlu olacaksan kızım.
*Anne ben senle mutluyum.
*İleride mutlu olacağın arkadaşların olacak, kimbilir aşık olursun bir de?
*Anne ben seni asla bırakmayacağım, hiç evlenmicem ben.
(Sımsıkı sarıldı)

Eh ben sana çok değil 10 sene sonra bu satırları (umarım beraber okuma şansımız olur) harf harf yedirmez miyim?

Bir de sabah servise yetişirken yaşadığım emrivaki:
*Anne hani bana kitapçıda gördüğümüz oyun hamuru setini alacaktın ya?
*Evet (unutmamış sıpa)
*Arkadaşlarıma söyledim, oyun gününde bekliyorlar anne, öğretmenim de getirebilirsin dedi sordum.
*Sordun mu öğretmenine?(Almak istediğinde okulda izin veremeyebilirler demiştim, keşke daha kesin bir şey deseydim, bu arada bugün öğleden sonra aradım ve evet sormuş öğretmenine)
*Evet anne, bir de biliyor musun istediğim şeyi söyleyince kıskandılar hep, ama olsun ben oynamalarına izin veririm onların hiç bir şey olmaz o zaman.
*(daha sormadan cevap verdi, ya oyun hamurların hemen çirkin olursa diyecektim) Param yeterse alırım Sude.
*Tamam.

Son 3-4 aydır Sude'de aşırı bir düşkünlük var bana karşı, bir de babayla beraber en küçük bir yakınlaşmamızda (hayır yanlış anlaşılmasın, yanyana oturmamız buna dahil, ya da beraber konuşup gülüşmemiz, dertleşmemiz gibi sohbetler bile) hemen küsüyor, kollarını göğsünde kavuşturup dudaklarını sarkıtıp odasına koşuyor, görmemezlikten geliyoruz, işte o zaman da biz duyalım diye en yakın yere gelip -aynı oda değil ama en yakın koridor ya da oda- ağlamaya başlıyor.
P.S. Fotoğrafını kendisi çekti, elinde kamerayla geziyor sürekli evde :)

Hiç yorum yok: