15 Eylül 2005

Bebeklerin gül kokusu nereden gelir?

Ve gelelim Sude prensesimin maceraları, annesinin yorgunluğu ama kızının bir öpüşüyle (o öpüşü anlatmam gerek) dimdik ayağa kalkması...
Prensesime dün kavuşur kavuşmaz yine en bi klasiğimiz sımsıkı sarıldık birbirimize, bana kollarını açtığı an bittiğim andır (eh ben de kullandım ya bu kelimeleri?). Ama ev felaket durumda, oynadık, hikaye kitabımız Dumbo'yu okuduk, resimlerimize baktık ve canımı Ayla Abla'ya götürdüm gözüm arkada yapışmış durumda kalarak, ben aşağıda toz alırım, üstten prensesim kahkahaları duyulur, içim bir yandan mutlu çünkü demek ki huzuru ve keyfi yerinde olduğu ellere teslim ediyorum diyorum, bir yandan da rahatsız edici şekilde huzursuz, satayım diyorum anneciklerini şu temizliğin deeee, tozunun daaaa, saç tellerinin deeeee, ama sabır, Sude buralara oturuyor, yatıyor, kalkıyor, gerektiğinde yalıyor, temizlememiz lazım di mi?
Bitince yukarı çıktığımda gözünde en hınzır gülüşüyle kucağıma atladı, resmini aktarbilsem buraya keşke, bir tabak taze yoğurt yemiş kendi kendine, hem de çatalla, nasıl yediğine hala aklım ermiyor ama Ayla Abla bir tabak yedi bitirdi dedi, eh iyi dedim hafif gururlanaraktan, sıpa şimdiden dokundurmuyor tabağına hep kendisi yiyecek, pek büyüdü ya... Aşağıya indirdim, beraber emiştik, oynadık, masayı hazırladık, babayı aradık, mutfağı tekrar dağıttık ve masaya oturduk, 5 6 tane bamyayı mideye indirdik, ne de olsa içten içe rahatsız bir anne var karşınızda, sanki gözümle görmeyince doymuyor o minik midesi, sonra da odaya geçip biraz kitap okuduk, Kırmızı Başlıklı Kız ya da Rhino ve Mer'in maceraları bizi kesmedi, yine paramparça Dumbomuza geri döndük. Konuşurken, başını okşarken kucağımda O'na onu ne kadar çok sevdiğimi şarkılarla anlatırken bir baktım gözler kapanmış hemen kucağıma alıp sıkı sıkı sarıldım, ne de olsa mis gibi kokusu var.
Hemen anlatayım aklıma gelmişken, alt katımızda pek bir bilmiş Melisa Ablası var Sude'nin, mevlit okutmuştum evde, devamlı konuşuyor, non-stop, kardeşim Gülşah pes etti ve "Melissa sen hiç susmaz mısın?" dedi, cevabı da hazır zıpırın "Şimdi Gülşah, bunu bana babam da dedi, kızım lütfen 2 dk. sus ne istersen alıcam dedi ama almadı, işte ben de o günden beri susmuyorum" dedi. Ben okunan mevlidin eşliğinde kendimi tutamayıp kahkahamı basmıştım. Neyse dün Sude kucağımda eve girerken Melissa yakaladı bizi, "Sude, Sude, bir kez öpebilir miyim Aliye Abla" dedi, ben de "tabi" dedim eğilerek,"ohhh Sude hep mis gibi kokuyor Aliye Abla ne parfümü bu?"dedi
Ehem de kehem kızımın kendi teninin kokusudur Melisa Ablası aman nazar değdirmeee?

Hiç yorum yok: