12 Aralık 2005

Rastgele 20 şey

Aslı beni sobelemiş rastgele 20 şey konusunda (bu arada kocaman bir obareyyy çekmek istiyorum şu link vermeyi de hallettim yaa :D), Aslı seninle pek çok ortak nokta varmış, ben, bir kaç şeyi sıralamaya başlayayım, Pazartesi sendromundan kaçabildiğim kadar, hedefler beni bekliyor zira
  1. Sude, doğunca tüm hayatım değişti ve "anlatılmaz yaşanır" diye bir zırvalık duyardım eskiden, evet anne olmak, baba olmak tam olarak bu, Sude'yi odaya girdiğimde kucağıma verdikleri ve beni emmeye başladığı anda hayatımda her şeyin sınırı, önceliği silindi.
  2. Eşim. Benim sabır taşım, benim gibi sabırsız, kararsız, bazen inadına dikkafalı, bazen inadına saf birine bunca yıldır sevgiyle bakabiliyor, gözlerinden anlıyorum.
  3. İnternet, şimdi Anadolu Lisesinde iken hazırlık sınıfına döneyim, bir Visa dersimiz vardı, orada işte bir web örümcek ağından bahsedilir, gelecekte işin evden takip edileceği, Amerika ile bilgisayar üzerinden görüşüleceği, kütüphanenin bilgisayarımızda olacağı felan bahsedilirdi ki o zamanlar bilgisayar DOSta açılır, dir.. derdiniz sonra games yazar enter derdiniz ve ben oradan ghost oyununu seçerdim, nerede o Knight online felan şimdi bunları yazınca kendimi bir nine gibi hissettim ama ben 80'liyim :S
  4. Sabah sabah kahvalti mimlerini okuyunca kendimi bir garip hissettim, Pazar kahvaltım tek lüksüm ve çok seviyorum, kreple, bazlama ile, tereyağı ve bal ile, yazın patlıcan közlemesi ile, sosis, salam pek sevmem ama o fındıkezmesi yok mu?
  5. Gazete okumak, sayfaların kokusu.
  6. Yeni kitap almak ve eve girerken sayfalarını çevirmeye başlamak.
  7. Güzel bir film almak, kırmızı şarabın ve Toblerone paketin, yanında sevgilin...
  8. Tabi film keyfi yaparken bebefondan kızının mışıl mışıl uyuduğunu takip edebilmek.
  9. Pazar sabahı bebefondan "Anne" diyerek dünyada duyduğum en güzel en berrak sesin beni uyandırması
  10. Size garip gelebilir belki de bilmiyorum ama çamaşırlarım yıkanıp da hele hava güzelse güneş ışığında kurumalarını görmek ve o ışıltıyla sanki daha da temizleniyor gibi görünmeleri nedense sevdiğim bir olaydır.
  11. Arada indirip Murathan Mungan'dan satırlar okurum, üniversiteyi kazanıp da gittiğim ilk gün kampüsteki çarşının içindeki kitapevinden ilk aldığım kitapta hala notlarım duruyor.
  12. Fight Club ve American History X aslında rastgele olaylar değil, Edward Norton derim başka da bişi demem, Primal Fear da var tabi.
  13. Sade Türk Kahvesi ya da çok çok az şekerli
  14. Dondurma, her mevsim.
  15. Kanat Atkaya, bayılarak okurum, NTV'de Arka Sayfa programı var sanki yazılarında bahsettiği Topesto oradaki diğer vatandaş, ismini bilmiyorum, özür dilerim.
  16. İşimden niye bahsetmedim? İşlerim yolunda giderken de mutluyum ama gayet mazoşist bulabilirsiniz, birden sarpa sarar hani aniden, o anları çok seviyorum çünkü monotonluktan hep aynı şeylerden hoşlanmıyorum, kendimi o zamanlarda çok bitkin yaşlı hissediyorum, geçenlerde de böyleydim yani uzun zamandır öyleydim, aynı görev tanımı moda mod her şey ve taratatammm, pozisyonum değişti, maaş aynı ama görev durağan değil, saat nasıl beş olmuş anlamıyorum bile ve bu çok hoşuma gidiyor.
  17. İşten eve dönerken Meltem ile sohbetlerimizde bir bakıyoruz bazen laf okula dönmüş, çocukluğa dönmüş, ne mutlu ki güzel şeyler yaşamışız böyle özlemle anıyoruz, mutlu oluyoruz diyoruz ve evime varmış oluyorum hemencecik, kızıma.
  18. Sude beni dans ederek karşılıyor kapıda, kalçalarını kıvırarak... "Anneee" diye çığlıklar atarak.
  19. Sude büyüdüğünde özgüveni tam bir hanımefendi olmasını hayal ediyorum, yaşamaktan zevk alabilmesini, mutlu olabilmesini becerebilen, hem hırslı hem de tatmin olmak nedir bilen, elindekilerin değerini elinde iken anlayabilen, sevdiklerine ve O'nu sevenlerine saygılı sevgili davranmasını bilen, kısaca mutlu ve de huzurlu olmasını diliyorum, çok mu şey istiyorum?
  20. Kızımı, aşkımı, kendimi düşünürken Sting, Sezen Aksu, Red Hot Chilli (ne alaka demeyin), Gökhan Kırdar, ya da okulda dinlediğim herhangi bir grup örnek Metallica, ya da bahar şenliğinde statta hep beraber el ele dinlediğimiz Bulutsuzluk Özlemi, Yeni Türkü, Düşler Sokağı Sakinleri, hatta 657 diye bir grup vardı...

Ben de diyordum ki bu 20 nasıl biter, daha aklımda bir 20 daha var inanır mısınız?

2 yorum:

asliberry dedi ki...

Ne güzel genç yaşta anne olmuşsun, keşke ben de daha önce doğursaymışım. Şimdi beklediğim için çok pişmanım, hep durumumuz biraz iyi olsun, şu olsun, bu olsun diye bekledik. Oysa hayat hiçbir zaman planladığımız gibi gitmiyor, boşa beklemişiz anlayacağın.
Sude'yi öpüyorum.
Sevgilerimle,

Sudiş dedi ki...

Aslına bakarsan Aslı (:P), ben de erteleyecektim bebek olayını ama eşimin uzun uğraşları, ikna çabaları sonucu O galip çıktı, ve şimdi diyorum evet iyi ki O galip gelmiş, bazı şeyleri özellikle çocuklarda ne kadar planlarsak planlayalım biraz da kadercilik oynamak lazım gibi geliyor bana