04 Ekim 2005

KÜPELİ DÜNYALAR GÜZELİ PRENSESİM


Evet evet, bebeğim 30 Eylül Cuma günü kulaklarına pembe birer ışıltıyı da ekleyerek pırıl pırıl bana koştu, kollarıma...
Annecim dedim iyi ki doğmuşum da iyi ki doğurmuşum seni iyi ki kollarıma alıp sıkı sıkı sarılabiliyorum sana ve en önemlisi sen de bana sarılıyorsun "anne" diyerek:
Efendim süt kuzum, efendim çakır zeytinim, efendim bir tanem, nar tanem nur tanem, gül kokulu biricik bebeğim, sen emret bana yeter ki o gülüşün eksik olmasın boncuk minik suratından.
Seni yine çok özledim...

Dün yaramazlıklar yapıp da yemeğimizi öyle böyle bitirmeye çalışmamızın ardından önce Sude ile banyoya gittik, O'nun deyimiyle "baaaooo, pısı pısı (banyo, bıcı bıcı)" yapmaya, suda bıraksam hep kalacak orada su perim, ardından Dumbomuzu tekrar okuduk ve Pamuk Prensesimize merhaba dedik, ne de olsa Dumbo artık paramparça, 3 kere okumamızın ardından bebeğimin kucağımda uyuyakalması benim de O'nun kokusuyla bayılıp kalmam dünün en güzel an'ıydı benim için.
Haftasonu da ilk kez babasına benimle beraber Portakal Ağacından sodalı börek yaptı prensesim, ondan mıdır nedir öyle lezzetliydi ki bir tepsiyi şuncacık çekirdek aile neredeyse bitirdik ya O'na şaşıyorum hala ve de tabi şaşmanın yanında şişiyorum çünkü ardından elleriyle bir de bana kakaolu puding yedirdi böceğim, çakır zeytinim.
Bugün anneannen sana yeni kıyafetler alacakmış, şimdi iş çıkışı seni de alıp alış verişe gideceğiz, çok heyecanlıyım, bir an önce bluetooth kurmam gerekiyor şu bilgisayara, aktarmam lazım o güzel pozlarını...
Annecim seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim?

Hiç yorum yok: