29 Temmuz 2005

Bunların kaçta kaçını başarabilirim acaba?


Şimdi bunlar ne kadar başarılabilir böyle bir surat kaşısında? (Pembe renkler benim yazılarımdır)
• Çocuklarınızın üzerinde yarattığınız ilk izlenimleri değiştiremezsiniz.(Ama Sude ile oynamak, aklabanlıklar yapıp yaramazlıklarla babasını kızdırmak çoook zevkli!)
• Çocuklarınızın yapmasını istediğiniz şeyler, sizin de yapmak istediğiniz şeylerdir. (İşte bundan çok korkuyorum, kendi hayatını yaşamak isterken ebeveyninin hayalleri üzerine kurulmuş bir yaşam, ortak bir noktada buluşabiliriz umarım, tecrübelerin de kaynak olduğuna inanıyorum çünkü)
• Saygı görmeyen bir çocuktan saygı, sevgi görmeyen bir çocuktan da sevgi beklemeyin. (Canım kızım seni çok seviyorum ve sana her zaman teşekkür ediyorum, seninle gurur duyuyorum... Bu lafları o kadar sık kullanıyoruz ki Sude'ye karşı, inanırlılığını ve etkisini kaybetmesinden de korkuyorum bazen)
• Merakı, girişimciliği ve birey olma içgüdüsünü engellemeyin. Merak bilginin, girişimcilik canlılığın,bireysellik ise bilgeliğin kaynağıdır. (Eh işte sırf bu yüzden dün taze incirle halımı yapış yapış yaptın, kalemle bacaklarını ve koltukları çizdin, sesimizi çıkartamıyoruz ne yapalım?)
• Çocuğa bir şeyler öğretmek için olduğu kadar, ondan bir şey öğrenmek için zaman harcayın. (Ders #1: En küçük şeylerden bile mutlu olmaları...)
• İçten bir sarılma, sevgiyi tüm kelimelerden daha iyi anlatır. (İş dönüşü yaptığımız kutsal ayinimizin başlıca nedeni işte okuduğum bu satırlar, aşağıdaki yazımda da belirttim ya, Reiki masterından süper bir temizlik operasyonu...)
Hemen hiçbir şey göründüğü kadar önemli değildir.Kızmadan önce bir kere daha düşünün. (Evet çünkü hayatta hiç bir şey ne sağlık, ne mutluluk, ne de huzur kadar önemli, bebeğimin kirlettiği, eskittiği ıvır zıvırlar O'nun kırılan, incinen minik yüreğinin zerresi değil, ama uygulamak çok zor kimi zaman... Soldaki resimde gözlük benim gözlüğüm, epey para harcadık aldık ama şüphe yok O'na benden daha çok yakışıyor. )
• Dövmek mi?.. Asla yapmayın!... (Yorum bile yapılmasına gerek yok)
• Bir çocuğu yemek için asla zorlamayın, açlık bu işi sizden daha iyi yapar. (Ama o doymadan benim karnım doymuyor ki... hatta ben açken o bişiler yiyorsa resmen midem tıka basa doluyor!)
• Bir anne - babayı akıllı yapan, söyledikleri değil söylemedikleridir. (Aslında en doğrusu hayatta uyguladıklarımız bizi akıllı yapacak olan.)
• Kurallarınız varsa, nedenleriniz de olmalı. Bu nedenleri bilmek çocuğunuzun hakkıdır. (Diktatörlük değil öğretmek istediğimiz, hayatında demokrasiyi yaşaması ama böyle bir toplumda ya da böyle bir dünyada O'nu ne kadar mutlu kılar? Offff offff)
• Çocuğunuzun arkadaşlarını kendi arkadaşlarınız gibi sıcak karşılayın. (Bu maddeye şimdiden dikkat etmem gerekiyor, gerçi henüz kıskanıyoruz birbirimizi, o beni başka çocuklardan, bebeklerden, ben ise O'nu başka kucaklardan...)
• Çocuğunuzu sürpriz hediyelerle sevindirin, çünkü onu seviyorsunuz. (Tabi hediyeye de bağımlı kılmamak lasım, al işte başka bir denge meselesi daha, oofffff offfff... Ama bir hediye alınca şimdi bile öyle seviniyor ki, gözleri ışıl ışıl oluyor mutluluktan... Her şey sana feda benim tatlı prensesim)
• Çocuğunuz, hayallerinden ya da sırlarından birisini sizinle paylaşmak istiyorsa, size ne kadar değer verdiğini anlayın ve onu dinleyin. (Şu anda bile bana kendi dilinde birşeyler bıdırdadığında pür dikkat dinliyorum seni bir tanem, hele hele o dilin şakımaya başlayınca nasıl da hayran kalırım kim bilir? Her türlü hayalin için buradayım canım...)
• Hatanızı çocuğunuza itiraf edemiyorsanız, zamanla güvenirliğinizi kaybedersiniz. (Asıl inkar etmek insanı küçültüyor... Kaçımız bunu cesaretle başarıyoruz? Ama bir çocuğunuz olduğunda bunu başarmak zorundasınız, yoksa sonuçlarına hem siz hem de yavrunuz katlanacak.)
• Kucaklar çocukların oturması için yaratılmıştır.Çocukların büyük olması bu kuralı değiştirmez. (KESİNLİKLE!!! Ama tabi sadece anne ve babalar için)
• Çocuğunuza verdiğiniz sözü mutlak yerine getirin. (Bunu kendimize karşı bile başaramıyorken bir ebeveyn sorumluluğu daha... Nasıl da kolay doğuruyor kimileri di mi? Nasıl da kolay kurtuluyorlar...)
• Bir çocuğun yaşamındaki tüm riskleri kaldırırsanız, o çocuğun yaşamındaki tüm canlılığı da kaldırmış olursunuz. (Bırakın kumları başından aşağı savursun? çamurla yüzünü gözünü boyasın, dalından kopardığı meyveyi hemencecik ısırıversin...)
• Soru sorduğunuzda cevabını mutlaka bekleyin. (Çünkü O da bir insan, bunu hak ediyor...)
• Konuşan bir çocuğun sözlerini tamamlamaya çalışmayın. (O bunu başarabilir... Bebeğim seni çok seviyorum,çok özledim, az sonra babanla gelip beni işten alacaksın ve Didim'e gideceğiz, heyooooo!!!!!)
• Çocuğunuzla birlikte oynamak, onun için önemli olduğu kadar sizin içinde önemlidir. (İnanın yeni oyuncaklar süper!!! Üst üste kova dizeleri harikalar!!!)




• Çocuğunuzun dişlerini fırçalamasını istiyorsanız sizde dişlerinizi fırçalayın. (Sadece 2dakika)
• Çocuğunuzun anlattıklarıyla alay etmeyin. (Keşke alay etmek yerine onlar kadar temiz düşünebilsek...)
• Çocuğunuzu, diğer yetişkinlerle ve diğer çocuklarla birlikte olamaya özendirin. (Özellikle akraba bağları... tabi ki sağlıklı bir şekilde... uamrım başarıyoruzdur birtanem...)
• Büyükanneler, büyükbabalar çocuğunuzu şımartmak için yaratılmıştır, bırakın şımartsınlar. (Anneannem beni öyle sever: "Kızım annen badem, ama sen badem içisin...)
• Kimi zaman çocuğunuz için çok şey yapmaya çalışmak, az şey yapmaktan yıkıcıdır. (Onlar için biz daha önemliyiz, salıklı ve mutlu olmamız, onların yanında olmamız sanırım daha değerli...)
• Çocuğunuza değer verdiğinizi , onunla birlikte olmayı tercih etmenizden daha güzel hiçbir şey anlatamaz. (Offfff offf öyle özlüyorum ki seni bir tanem işteyken, o yüzden seninle geçirdiğim artı her saniye sanki yanıma kar... paha biçilemez asla...)
• Çocuğunuzla içten bir konuşma yapmak istiyorsanız, gözlerinizi gözlerinizden ayırmayın.
• Çocuklarınızı başkalarının yanında küçük düşürmeyin. (Başka söze gerek yok)
• Sınırsız sevgiyi, sınırsız ihtimamla karıştırmayın. Kimi zaman çocukları yalnız bırakmak, daha olumlu sonuçlar doğurur. (Sanırım yukarıda hassas dengelerden bahsetmiştim di mi?)
• Çocuklara özgü saldırganlığı soğukkanlı karşılayın. (kendilerini savunmayı bilmeleri ama hırçın olmamaları, ama ezilmemeleri ama ayakta kalmayı bilmeleri ama sevgiyi ve değerini bilmeleri ama merhameti bilmeleri ama hayatta var olup başarılı olmayı, haklarını savunabilmeleri.... Benim kızım başaracak, ben inanıyorum...)


Hiç yorum yok: