04 Ocak 2006

Hoşgeldin 2006




2003 yılı Ekim10: Hamile olduğumu öğrendim.
2004 yılı Haziran 12: Sudecim minik ailemize tat, güzellik kattı.
2005 yılı: Sudecim 1 yaşına bastı, anne dedi, babayı 5 aylıkken söylemişti :(, ilk adımlarını attı, dişini çıkarttı, ek besinlere başladı, çoğu ilkini 2005 yılında yaşadık, nazar değdirmeyeyim, bebeğim beni hiç üzmedin neredeyse, her şey için sana çok teşekkürler, işten, hayattan, yaşamdan boğulduğum anlarda gelip bana sarıldın, anne dedin gözlerini kısarak, sarıldın bana sıkı sıkı... İlk yılbaşımız prensesimle:

ve 2006 yılı, kızımdan ayrı başladık bu yıla, anneanne torunum diye sayıklayınca, biz de dışarı çıkmak isteyince, kuzenim çocuklarının doğumgününü amcamlarda kutlayacağını söyleyince süslendik püslendik bebeğimi anneannesiyle amcamlara bıraktık, biz de dışarı çıktık eğlenmeye, eğlenmek denilir mi bilmiyorum ama çünkü tam yan masamıza Sude'den 1 hafta küçük bir veledi getirdiler, gözüm çocukta, kendimi kötü anne hissediyorum ama bir yandan o içkili, duman altı mekana çocuğu taşımak da büyük kötülük, işkence olurdu, öte yandan gece 12'de birbirimizi kutladıktan sonra telefona sarılıp kızımın videosunu izlerken basılınca eşim dedi hadi kalkalım :) oleyyy, bebeğim ben geliyorum, kızım kapıda anne diyerek karşıladı bizi, sarıldık sarmaştık, doğum günü kutlamışlar ama Sude'de "her şey menim" sendromu başladığından ne pastalara, ne hediyelere, ne yılbaşı süslemelerine, ne bebek koltuğuna kimse dokunamamış, yanağına dokunsanız "menimm ditt" diyen bir velet karşınızda :) Aşağıdaki foto 3 hafta önce anneannemlerde çekildi, dedemin şapkasına resmen kafayı taktı :D

Tek sorunumuz yemek, Sude doğduğunda ilk 3 ay persantil eğirisinde maşallah hem boyda hem kiloda %95-%97 arasında gezinir ve ben gururla çıkardım muayenehaneden, o zamanki görevim Sude'yi beslemektiçünkü ve sütüm demek ki kaliteliydi ama 3 aydan sonra kilo düştü, boy ileride, neyse dedik Sude böyle, şu aralar ise yemek yemek tam bir işkence, zaten odaklanması en fazla yarım saat sürüyor ama yemek yemesi en az 1 saat, şimdiden yarım saat gerideyim, çocuk acıkmıyor yaaa, istemediği zaman yese boğazına pirinç tanesi bile gelse kusan bir hatun haline geldi, kusması beni çok yoruyor, çok üzülüyorum o zaman, bana dönüp "anne Dude öğğk" diyor, güler misiniz ağlar mısınız? Bunu alışkanlık haline getirmesinden korkuyorum, en son yılbaşı gecesi bunu yapıca oturma odamın halısı baştan aşağı gitti, resmen oluk oluk kusuyor yani, o yüzden korkuyorum zaten, neyse Sude'ye tepeden bakıp aldım kucağıma, hemen üstünü değiştirdim, bulaşıyor bana gülücüklerle laflarla suratına bile bakmadım, bir ara gözüm kayıp gözlerinin kusmaktan kıpkırmızı olduğunu görünce hırsımdan oturup ağladım, kızdım kendime ama bu sefer gerçekten ısrar etmemiştim, yediği de et sulu yoğurt çorbası, en sevdiği çorbalardan... Ben ağlayınca O da anne diyip bana uzanmaya çalıştı, almadım kucağıma, anne-kız karşılıklı ağlamaya başladık, aç olduğunu bilince midem tıkanıyor, yemek yemeyince, yüzü azıcık solsa zaten hemen yanaklar iniveriyor hemen kendimi çok suçlu hissediyorum, eşim geldi, anneye sarıl dedi, bana sarılıyor, öte yandan hemen elleriyle yüzünü kapatıp ağlıyor, bu sefer de ben O'nu üzdüm diye ağlamaya devam... Böyle bir akşamdı ve dedim ki Sude bundan sonra lütfen ksuma bak ben çok üzülüyorum, sen hasta oluyorsun, kendine kötülük yapma kızım dedim, bakıp bakıp ağladı, ama o zamandan beri de kusmuyor hani maşallah diyeyim, gerçi bende ısrar etmiyorum yemek için artık, fakat ne zaman mesela akşam, otururken dönüp "Sude bir daha ööğğk deme annecim kusma tamam mı" dediğimde anne diyip hemen yüzünü buruşturuyor, suçlu olduğunu bildiği gibi her laftan anlıyor sıpa, işim çok zor hem de çooookkk...

12 yorum:

ZeYNeP dedi ki...

Aliye okurken kendimizi goruyorum bazı satırlarında, yani endişeler konusunda vs. Oğlum da kusma olmadı ama biliyorumki üstüne gidersen tepkiler cogalıyor , buyuyor tepkiler. Su anda en iyisini yapıyorsun bence. Bırak istediği zaman yesin, acıkmayı bilsin emin ol boyle daha rahar olur, oda sende. Ama yavrucum nasılda anlamıs kıyamam ben ona maşallah...

Cocuklar omrumuz oluyor gercekten. yasamımız onlar oluyor.
Saglıkla buyusun insallah ve sevdikleriyle sevenleriyle,

sevgilerimle
Figen

Sudiş dedi ki...

Teşekkürler Figen,dün mesela taze fasulye vardı yemekte, 2 parça aldı, sonra da kaçtı, çok sakin bir sesle "Tamam kızım o zaman hiç bir şey yeme bak kaldırıyorum" dedim, koşarak antreye gitti ama bizim O'nu görebileceğimiz bir noktaya, kendini yere attı, kollarını çapraz yapıp yüzünü kapattı ve yapmacık "ühü"ler çekmeye başladı, yine sakin "Sude tamam yemeyebilirsin" deedim, beni kontrol ediyor bakıyor muyum diye, ona göre ağlıyor ya da ağlamıyor yatıyor sadece, her şeyi biliyor anlıyor ne yapayım? Sonra zaten akşam bir kare börek yedi, aman yeter ısrara gerek yok diyorum artık

Hülya YILMAZ dedi ki...

Benim de oğlum yemek konusunda beni kahretmişti. Hiç sevdiği birşey yoktu. Şimdi 19 yaşında ve beni bile yiyebilir!
Bence de çok doğru davranıyorsun. Bu sıpacıklar böyle böyle büyüyorlar işte ve boynuz kulağı geçiyor...
Aliye'cim, Söke Unun 7 tahıllı un karışımını da bu akşam denedim. Harika bir ekmek oldu. Mutlaka seninle paylaşmak istedim.
Hele evdeki o mis gibi ekmek kokusu yok mu, bayılıyorum.
Şahsında Söke Una teşekkürler.

Sudiş dedi ki...

Sevgili Hülya çok sağol, şimdi içimi rahatlattın, bebek forumunda da tartıştık bu konuyu, kimse çocuğunun tombiş tombiş olmasını istemiyor ama ne bileyim sebzeden, etten, sütten eşit şekidle yesin, dengeli beslensin istiyor, tek sorun bu, belki zamanla çözeriz ama bu arada gelişiminde bir sorun olmasından korkuyorum...
Ellerine sağlık un konusunda, beğendiysen bana ne mutlu, demek 7 tahıllı hoşuna gitti, Aslı (tarçın) olmadığını söylemişti, sakıncası yoksa bir forward edeyim şu konuyu? Asıl ben sana teşekkür ederim :)

Hülya YILMAZ dedi ki...

Hiçbir sakıncası yok. Eğer istersen bloguma bile koyabilirim...

Sudiş dedi ki...

Ben Aslı'ya ilettim, blog tercihi sadece sana ait, bana ellerine sağlık demek düşer ;)

Tijen dedi ki...

sevgili aliye merhaba,
sude'yle mutlu bir ömür diliyorum. benim de bir sude'm var, hem de izmir'de! sevgili arkadasim yesim'in tatli mi tatli kizi. hatta yesim'cigim kizinin adini bir restorana vermisti ya geçtigimiz aylarda kapandi. izmir ticaret odasi'nin hemen yanindaydi. pek hos bir yerdi.
su güzelim un karisimlarinizi kizlarin sitelerinde okuyup okuyup bakiniyorum ama henüz antalya'da hiç bir yerde göremedim. nerelerde satiliyor bir bilgin var mi? bir evde ekmekçi olarak (özellikle de eksi mayali ekmek çok yaparim ve kitaplarimda hep ekmek tariflerinde yer verdim bugüne kadar)
'ekmek bütün acilara iyi gelir' baslikli yazimi okumak istersen su linke tiklayip sayfanin asagilarina inebilirsin:
http://mutfaktazen.blogspot.com/2005_12_01_mutfaktazen_archive.html
sevgiler,
tijen

Banu Ucak dedi ki...

Sevgili Aliye ammman dikkkattt! Çocukların kişiliklerini ortaya koymaya çalıştıkları dönemde en kolay hükmedebildikleri şey yemek yemek! Sen yemesini isterken o da yemeyi reddederek kişiliğini ortaya koymaya çalışıyor. Benim oğlum henüz 6 aylıktı ve bir kaşık mamayı ağzında 10 dakika tutabiliyordu. Yarım saat uğraşıp sadece 3 kaşık yedirebiliyordum düşünebiliyor musun? Senin ne kadar üzüldüğünü çok iyi anlıyorum benzer şeyler yaşamış bir anne olarak. Hatta o zaman çocuk doktorumuz bizi uyarmıştı ne yapın edin ama kendini kusturmayı öğrenmesine engel olun diye. Ben bir çocuk psikiyatristine giderek nasıl davranmam gerektiğini öğrenmeye çalıştım. Kesinlikle ısrar yok dedi. Tabi yediği kadarını yedirip bir sonraki öğüne kadar asla başka bir şey yemesi için uğraşmıyordum. Bu ilk günler çok zorladı beni ama sonra işe yaradı ve çok şükür kısa süre sonra normale döndü. Bu çok hassas bir konu... Kolay gelsin sana ve şuna inan sen rahat davranırsan o da düzelecektir. Öpüyorum güzl prensesini :) Sevgiler

Yesim dedi ki...

Merhaba Aliye,sana danışmak istediğim bir konu vardı,mail atmak istedim ama mail adresini göremedim sitede,rica etsem adresini verebilirmisin ya da bana bir mail atabilirmisin?(yesiminmutfagi@gmail.com) Şimdiden teşekkürler,kızına öpücükler...

Unknown dedi ki...

Sevgili Aliye Hanım, Allah bağışlasın çok tatlı bir kızınız var:) Sizin söke unda çalıştığınızı öğrendim. Ekmek unu karışımlarınızı marketlerde aradım ama maalesef bulamadım.Pudingini bulabildim ama unu bulamadım. Ben Mersinde yaşıyorum. acaba buralara henüz gelmedimi ? belki bir bilginiz vardır diye düşündüm. Teşkkürler..Sevgiler
Derya...

Sudiş dedi ki...

Sevgili Tijen, umarım beğenirsin şimdiden ellerine sağlık.
Sevgili Banu Uçak, geçen gün kıymalı dolma içi yiyordu ve domates kabuğu gelmiş ağzına, nasıl öğürüyor, aynı hatun tavla zarını yuttu, böyle boğazına yapışan şeylerde çok hassas ama o yılbaşı gününden beri ne diyim, yani beni dinleyip gördüğü günden beri daha iyi, aslına bakarsan ben de ısrarı bıraktım :S
Sevgili Yeşim, e-mailini aldım, görüşeceğiz canım.
Sevgili Derya, Mersin'de ulusal zincirlere baktın mı, sanırım bulamadın, reyon konusunda sıkıntımız var çünkü standart bir yere koymadıklarından müşterilerimiz hep ürünü bulamamaktan şikayetçi, ben de sizden gelen bu tür şeyleri aynen zincir marketlere iletiyorum, ayrıyeten senin bu iletini zincir satış md. arkadaşıma göndereceğim, ilgilenecektir bilahare, eğer mağaza yetkililerine sorarsan doğru yeri göztermeleri gerekir ve senin sorup da bulamadığın takdirde ana depodan mutlaka sipariş etmeleri gerekecektir, ilgileneceğim, sakıncası yoksa bana e-mail adresini gönderebilir misin? (aliye.bayar (at) gmail.com)

Adsız dedi ki...

MERHABA ALİYE HANIM
SİBELİN KAHVESİNE VERDİĞİNİZ CEVAPİÇİN TEŞEKKÜRLER.EVET ÇAVDAR EKMEĞİNİ DENEMİŞTİM.SÖYLEDİKLERİNİZİ UYGULUYCAM TEŞEKKÜRLER.AYRICA SİTENİZE GİRİNCE BİR ORTAK NOKTAMIZ DAHA OLDUĞUNU GÖRDÜM SUDELERİMİZ...BENİMKİSİ ABLA OLUYOR TABİ ŞUBATTA 4 OLUCAK ÇÜNKÜ
TEKRAR KALAN UNLARIMDAN EKMEK YAPICAM BU SEFER 7 TAHILLIYDI SANIRIM SONUCU SİZE YAZARIM.HOŞÇAKALIN